Golbasi Eskort Gulusun Yolcusu Ayse ile Aksam Sevinci

Golbasi Eskort Gulusun Yolcusu Ayse ile Aksam Sevinci

Gölbaşı, Ankara’nın huzurlu ve doğal semtlerinden biri, gölleri, yeşil alanları ve sakin havasıyla bilinir. Gündüzleri göl kenarında yürüyenlerle şenlenir, akşamları ise yıldızlı gök ve gölün hafif dalga sesleriyle adeta bir neşe yuvasına dönüşür. Göl kıyılarında suyun serin kokusu yükselir, ot gölgeli köşeler akşam yeliyle canlanır, gökyüzü yıldızlarla parlar. Bu serin semt, doğa ve dostluk ruhunun buluştuğu bir yer olarak, keyif arayanlar için bir çekim merkezi. İşte böyle bir Gölbaşı akşamında, eskort Ayşe ile yollarımız kesişti—onun yün örtülü köşesinde, Gölbaşı’nın göl kıyılarından akşam vaktine uzanan, gülüşün yolcusu tadında bir keyif gezintisinin tam ortasında.

Ayşe, yirmilerinin ortalarında, dalgalı saçları yıldız ışığında bal gibi parlayan, ela gözleriyle yüreğine bir sıcaklık dokunan bir kadın. Yüzü, akşam ışığında yumuşacık parlar; bakımları seni Gölbaşı’nın günlük telaşından bir anda neşeli bir sakinliğe çeker, gülüşü yüreğine bir bahar çiçeği gibi yerleşir. Onun köşesinde geçirdiğim akşam, Gölbaşı’nın göl kenarını bir neşe bahçesine çevirdi. Ayşe, sıradan biri değil; o, seni akşamın serin havasına çağıran, her sözüyle yüreğine bir gülücük konduran, gülüşün yolcusu gibi içten bir dost. Onun bitmeyen canlılığı, Gölbaşı’nın yıldızlı havasıyla birleştiğinde, her an bir dost sofrası gibi hissettiriyor.

Köşede İlk Yıldız Işığı

Her şey, Ayşe’nin Gölbaşı’ndaki yün örtülü köşesinde başladı. Dar bir patikadan ulaştığımız bu yer, ahşap zeminli, yumuşak battaniyeler, asılı küçük kandiller ve pamuk yastıklarla süslenmiş bir yuvaydı; fonda hafif bir kaval tınısı çalıyordu, göl kenarının akşam sessizliğiyle uyum içinde. Ayşe, üzerinde hafif bir yemeni ve uzun bir etek, canlılığı akşamı bir anda ısıtıyordu. Bana gülümsedi, “Gölbaşı’nın akşam sevincine hazır mısın, yolcu?” dedi, sesi bir bahar yeli kadar yumuşak ama içinde bir neşe saklı. “Ama dikkat et, bu akşam yüreğin benim sohbetimle coşabilir!” Elinde bir bardak sıcak çay, gözleri kandillerin ışığında parlıyordu.

Köşeye yerleştik; açık pencereden Gölbaşı’nın akşam havası doluyordu—göl kıyılarının su kokusu, otların hafif kokusu, gökyüzünün yıldızlı örtüsü. Hava, yıldızların ışığı ve göl serinliğiyle doluydu. “Burası benim neşe yuvam,” dedi, yemenisini omzuna atarak. “Seni bu akşam Gölbaşı’nın gizli ot gölgeli köşelere götüreceğim.” Yemeni, onun candan havasını bir bahçe gibi gösteriyor, etek hareketlerine bir hafiflik katıyordu. Çay bardaklarımız gökyüzüne dost selamı gibi kalktı, sohbet bir bahar dalı gibi açıldı; Gölbaşı’nın göl hikâyelerinden, köşelerdeki tatlı anılara, oradan akşamın neşeli dakikalarına kayıverdik. “Hadi, bu keyfi iç köşeye taşıyalım,” dedi, elimi tuttu, köşenin küçük iç kısmına bir akşam gezintisine çıkar gibi yürüdük.

İç Köşede Neşeli Sohbet

Ayşe’nin iç köşesi, akşam vakti bir dostluk yuvasına dönüştü. Battaniyeler, kandil ışığının gölgeleriyle oynuyor, açık pencereden ot kokusu doluyordu. Duvarda el dokuması bir kilim, bir köşede küçük bir ahşap kupa duruyordu. Ayşe, “Burası benim canlılık köşem,” dedi ve kaval tınısına uyarak hafifçe gülümsedi, hareketleri bir bahar dalı gibi içten. “Hadi, bu neşeye katıl!” diye fısıldadı, beni yanına çekti. Yemeni omzundan kaydı, canlılığı yıldız ışığında bir ay gibi parlıyordu. Bu köşe, onun neşeli dünyasıydı.

Yumuşak bir yastığa oturduk, Ayşe bir bardak çay daha uzattı. “Gölbaşı akşamları benimle şenlenir,” dedi, gözleri yıldızlı gök gibi parlıyordu. “Benimle her an bir gülücük.” Yanıma sokuldu, nefesi yüzümde bir yel gibi geçti. “Bu neşeyi duyuyor musun?” diye sordu, eli kolumda bir dost gibi gezindi. Yıldız ışığı yüzünü bir bahar çiçeği gibi aydınlattı, yumuşak ve içten. “Yolculuk başlasın,” dedi, canlılığı köşeyi bir akşam sofrası gibi sardı. Bana bir anısını anlattı—Gölbaşı’nın bir göl kıyısında akşam vakti gördüğü bir yalıçapkını, Kızılay’da karşılaştığı bir güler yüzlü yolcu. Her sözü, beni onun neşeli dünyasına daha çok çekti. Ama asıl güzellik, Ayşe’nin sohbetteki gülüşün yolcusu tadındaki canlılığıydı—her sözü bir gülüş, her bakışı bir yıldız gibi, sanki bu akşam onun en sevdiği göl anısıymış gibi içten ve coşkulu. Köşe, kaval tınılarıyla doldu, kandiller ışığını kilime yansıttı, Ayşe’nin neşesi beni bir keyif gezintisinin en tatlı anlarına sürükledi.

Köşede Gölbaşı Akşamı

Ayşe, “Gölbaşı’nın akşamını tam anlamak için onun yıldızlarını seyretmelisin,” dedi ve beni tekrar yün örtülü köşenin açık penceresine götürdü. Gölbaşı’nın akşam havası önümüzde uzanıyordu; göl kıyılarının su kokusu, ot gölgeli köşeler, gökyüzünün yıldızlı örtüsü. “Burası benim neşe yuvam,” dedi, yemenisini omzuna atıp ahşap çerçeveye yaslandı. “Hadi, bu keyfe katıl!” Yüzü yıldız ışığında bir ay gibi parlıyordu, hareketleri bir dost selamı gibi içten.

Akşam yeliyle yanıma yaklaştı. “Ben bu akşamın neşe kaynağıyım,” dedi, bakışları yüzüme bir ot kokusu gibi değdi. Gölün kokusu, onun sıcaklığıyla birleşti. Eli kolumu hafifçe tuttu, canlılığı bir yaz akşamı gibi içtendi. “Gölbaşı’nda neşe benimle başlar,” dedi ve gökyüzüne bakıp bir türkü mırıldandı. Göl suları titreşti, akşam bir dost sofrası gibi canlandı. Ayşe, gülüşün yolcusu gibi bir candan dosttu; beni Gölbaşı’nın yıldızlı kıyılarına çekti, tatlı sohbetiyle ruhumu bir keyif yolculuğuna çağırdı. “Seni bırakmam,” dedi, gülüşleri köşeyi bir akşam şenliği gibi doldurdu. Bu köşe onun neşe yuvası, ben onun yol arkadaşıydım.

Akşamın Zirvesinde Neşe Dalgası

Akşamın derin anlarında, iç köşede soluklandık. Ayşe, yastığa yaslandı, “Gölbaşı akşamları burada neşeyi açar,” dedi. Saçları yel ile dalgalanıyor, gözleri hâlâ yıldız gibi parlıyordu. “Ama içimdeki hikâyeler hâlâ seni çağırıyor,” dedi, beni yanına çekti. Akşamın serinliği yüzünü okşadı, ama o bir yaz güneşi gibi sıcaktı.

Bana sarıldı, “Seni bu neşeyle coşturacağım,” dedi ve başka bir anıya daldı—Gölbaşı’nın bir ot gölgeli köşesinde akşam vakti gördüğü bir kurbağa, Kızılay’da karşılaştığı bir candan yolcu. “Gölbaşı akşamları gülüşlerle dolup taşar,” diye güldü, sesi köşeyi doldurdu. Hareketleri bir bahar dalı gibi hafifti, keyif bir dalga gibi yayıldı. Yel onun gülüşlerini taşıdı, köşe onun canlılığıyla doldu. Sohbetteki neşe, her anına gülüşün yolcusu tadında bir içtenlik katıyordu; sanki bu anlar onun için bir dostluk şenliğiydi. “Benden kaçamazsın,” dedi ve akşamın finalini köşede taçlandırdı.

Neşe Yelinin Son Işıltısı

Final, yün örtülü köşede yaşandı. Yıldız ışığı Gölbaşı’na yayılırken, semt bir dostluk sofrası gibi fısıldıyordu. Ayşe, ahşap çerçeveye yaslandı, “Burası benim neşe yuvam,” dedi. “Seni burada neşeye boğdum!” Saçları yel ile dans ediyor, gözleri hâlâ bir bahar gibi parlıyordu. “Bu akşam yüreğine bir gülüş doldu,” dedi, son bir candan bakışla beni bağladı. Köşe, onun gülüşleriyle çınladı.

Gölbaşı’nın Gülüşün Yolcusu Tadında Akşam Sevinci

Ayşe’yle Gölbaşı’nda geçen akşam, bir dostluk şenliği gibi. O, gülüşün yolcusu; seni yıldızlı kıyılarla neşelendiren, tatlı sohbeti ve bitmeyen gülüşleriyle yüreğine bir akşam ışığı dokuyan bir candan kadın. “Gölbaşı benim neşe yuvam,” dedi son olarak, dudaklarında içten bir gülücük. “Yüreğin çağırırsa, geri dön.” Gölbaşı’nın göl kıyılarına dalmaya cesaretin varsa, Ayşe seni bekliyor. Ama unutma: O, seni gülüşlerle sarmalar, sohbetiyle yüreğine bir akşam sevinci bırakır!


28 Nisan 2025 tarihinde yayınlandı, 51 kez okundu

En Çok Okunan Yazılar

Tüm Yazılar »

KATEGORİLER